Kat mülkiyeti, bir daireye veya iş yerine ne şekilde sahip olduğunuzu belirleyen kanuni bir tanımlamadır. Kat mülkiyeti tipinde bir tapuya sahip gayrimenkulün yasal olarak bir iskan problemi olmadığı inşaatının kanunlar çerçevesinde tamamlandığı anlaşılabilir.
Kat mülkiyeti, 634 numaralı Kat Mülkiyeti Kanunu ile tanımlanmıştır. Kanunda binanın tamamlanmış olması sonrasında kat, daire, iş yeri, dükkan, depo bölümlerinin amacı ile kullanılmaya elverişli olması koşuluyla ortak maliklerin kararı ile mülkiyet haklarının ayrılabilmesi ve bağımsız mülkiyet hakkının oluşturulabilmesi olarak belirtilmiştir. Yani kat mülkiyetinin esası bağımsız bölümlerin ayrılarak şahısların bunlara sahip olduğunu tapu sicil kütüklerinde resmi olarak belgelemektir.
Kat İrtifakı ve Kat Mülkiyeti Tapusu Arasındaki Fark Nelerdir?
Kat mülkiyeti mi kat irtifakı mı daha iyi sorusu sıklıkla ev alıcıları tarafından sorulmaktadır. Bunun çok net cevabı tabii ki kat mülkiyeti tipindeki tapudur. Bu kat irtifakı tapulu daireler alınmamalı anlamına gelmemekle birlikte kat irtifakı olan tapuların bir uzman tarafından incelenmesi sonucu gönül rahatlığı ile kat irtifakı tapulu bir daire de alınabilir. Kat irtifakı konusunda daha fazla bilgi almak için ilgili yazımızı da okuyabilirsiniz. (bkz. Kat İrtifakı Konusunda Bilmeniz Gerekenler)
Kat irtifakı tapusu ile kat mülkiyeti tapusu arasındaki fark bir yapının inşaatının başlanması ve tamamlanıp kullanıma uygun hale gelmesi ve bağımsız birimlerin şahıslar tarafından sahip olunması aşamalarında sahip olduğu tapu cinsinin farkıdır. Binaların inşa edilmesinden tamamlanana kadarki süreçte sahip oldukları tapu arsa tapusu veya kat irtifaklı tapu olurken, yapı tamamlanıp iskanı alındıktan sonraki durumu kat mülkiyetli tapudur. Yani kat mülkiyeti olarak aldığınız dairenin bile eskiden bir dönem kat irtifaklı tapu veya arsa tapusuna sahip olduğunu bilmelisiniz.
Yani özetle iki tapu tipi arasındaki en temel fark binanın kurallara uygun inşa edilmiş olduğunun kat mülkiyetli tapu aldığında tescil edilmiş olmasıdır.
Kat Mülkiyet Tapusu Olmamasının Riskleri Nelerdir?
Sahip olduğunuz ya da olacağının dairenin bağımsız bir bölüm olarak sahibi olabilmeniz, imar planlarına uygun yapıldığına, ilgili yönetmeliklere ve mevzuata uygun bir şekilde inşa edildiği ve bu kapsamda ruhsatını alabildiğine %100 emin olabileceğiniz tapu kat mülkiyeti tapusudur.
Kat mülkiyeti tapusu olmaması durumunun yarattığı riskler birkaç yüz TL lik bir ceza, harç ödemeleri gibi küçük bir boyuttan sahibi olacağınız tapunun mahkeme kararı ile elinizden alınması veya binanızın yıkılmasına kadar gidebilen boyutta önemli sonuçlara sebep olabilmektedir.
Öncelikle kat mülkiyeti olmayan bir tapuda tam olarak hangi bağımsız bölümün size ait olduğu bu gayrimenkule sahip olduğunuzu ispatlayan belgede tam olarak tanımlanamamaktadır. Yani komşularınız ve sizin binadaki hangi dairelerin sahibi olduğunuz belirtilmemektedir.
Kat Mülkiyet Kanunu’nda 27 Kasım 2007’de resmi gazetede yayınlanan değişiklik ile kat mülkiyeti tapusu zorunlu hale getirildi ve alımı zorunlu hale getirildi. Bu kanundan kaynaklı kat mülkiyeti sahibi olmamanın 1000 TL civarında bir cezası vardır.
Kat mülkiyeti tapusu olmayan mülklerdeki bir başka ufak risk apartman yönetiminin zorluğu konusudur. Örneğin komşularınızın bina giderlerine katılımında oluşacak problemlerin çözümü kat mülkiyeti kanunu üzerinden tanımlanmaktadır ve kat mülkiyeti olmayan durumlarda sorunların çözümünü hukuksal yollar ile yapmak zor olmaktadır.
Kat mülkiyeti olmadığında sizin satın aldığınız bağımsız daire net bir şekilde tanımlanmadığı için parasını ödeyip aldığınız daire ile resmiyette aldığınız dairenin aynı olduğuna kontrol etmek kolay olmamaktadır. Bu konuda güvenilir bir uzmanın yardımı bu riskten korunmanızı sağlayacaktır.